Öte
21 Şubat 2021
Bulunulan yere göre karşı yanda olan, berinin karşıtı, yanı başında olmayan, uzakta olan, bir akarsuyun veya yolun karşı tarafında olan, sonra, ondan sonra. Eski Yunanca oṭēo (=uzağa itmek, kendinden uzaklaştırmak, itmek) sözüyle bağlantılıdır. Küçük Asya ülkesine gelen Oğuz boylarınca bu coğrafyada öte sözcüğü kullanılmış. XIV. yüzyıl sonrası metinlerde görülüyor. Eski Yunanca öḥṭe (=sahil, nehir kıyısı) sözünden alınmıştır. Yeni Yunancada öḥṭe sözcüğü ile birlikte aynı karşılıkta péra sözcüğü de kullanılıyor. Eski Yunanca öḥṭos ise ‘dik ve sarp kıyı’ diye biliniyor. Orta Çağdaki Türkçe öt (=geçmek, becermek) sözcüğü ile ilişkilendirilemez. Bugün bile Türkçe eksenli dillerde öte sözcüğü kullanılmıyor. Öte karşılığında Azerice o teref, Uygurca u teref, Türkmence ol tarap, Kazakça ar jak, Kırgızca manday cak sözleri dile getiriliyor. “Eğer ay ise nite bindi ata/ Peri ise pes nice kaçmaz öte// Anı göndürüben uzattı öte/Şah öptü gözünden ü bindi ata// Eğer yüz kişi dört gün ok atadı/ Öte geçmeyedi aşa batadı” (Süheyl ü Nevbahar, XIV. yüzyıl).