Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Pas

9 Nisan 2022

     PAS (I)   Metallerin üzerinde oksitlenme sonucu beliren leke. Orta Çağ Türkçesindeki baş (=deride beliren yara) sözcüğüyle bağlantılıdır. Bu sözcük Kürtçe pas (=açık, açılmış, örtüsüz) sözcüğüyle eş kökenlidir. Azerice pas, Türkmence pos.

   PAS (II)  Bir kısım top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına göndermesi. Fransızca passe (pas: ‘futbolda pas; eskrimde hasma doğru ilerleme’) sözcüğünden aktarılmıştır. İngilizce pass (=geçmek) yüklemi de Fransızca passe (=pas) ve passer (=geçmek) gibi Latince passus (=adım, iz, geçit) sözüne dayanmaktadır.

     PAS (III)   Bekleme, gözetleme; gecenin sekizde biri. Aynı karşılıktaki Farsça pās sözcüğünden. Farsça pāsïden (=korumak, gözetlemek) yüklemiyle bağlantılıdır. Aynı kökten Farsça pāsdār (=güvenlik memuru, koruyucu, gece bekçisi) sözcüğü de kullanılıyor.