Pırasa
9 Şubat 2020
Zambakgiller familyasından Akdeniz havalisinde doğal olarak yetişen bir sebze çeşidi. Çok uzun ve gömlekli bir soğana sahip olan pırasanın idrar söktürücü ve göğüs yumuşatıcı özelliği bulunmaktadır. Eski Yunanca prason (=pırasa) sözünden kaynaklanmaktadır. Eski Yunanca prásinos (=yeşil, prasa renkli) ve prasiá (=sebze dağıtımı ve tanzimi) sözleri de kullanılıyordu. Yeni Yunancada pras/o (=pırasa), prásino (=yeşil, yeşillik), prasinisma (=yeşile boyama), prasinizo (=yeşile boyamak), prasináda (=yeşillik, çimen), prasinopòs (=yeşilimsi, yeşilimtrak) sözlerinin telaffuz edildiğini belirlemekteyiz.
‘Yeşil’ karşılığında bu kadar Yunanca söz bulunuyorken, pırasanın da İlk Çağdan bu yana yaşadığımız coğrafyada üretilip tüketildiği sonucuna varmaktayız. Zamanla, diğer dillere de geçti pırasa. Latinler, Eski Yunanlıların prásinos (=yeşil) sözünü alıp prasinus (=yeşil) şekliyle telaffuz ederlerken, pırasayı -farklı olarak- porrum diye ifade ettiler. Pırasanın baş kısmında püskül olması nedeniyle fırça ile ilişkisi belirsizdir. Pırasa karşılığında birçok dilde benzer sözler kullanılmaktadır. Farsça ve Kürtçe pırase, Boşnakça pırasa; Bulgarca, Romence, Makedonca praz, Rusça porey, İtalyanca, Portekizce ve Katalanca porro, İspanyolca puerro, Ermenice pıras, Fransızca poireau, Azerice kever soğanı, Almanca Poree, Tacikçe piyez (=soğan, pırasa), Kazakça porrey piyazı, Hollandaca prei ya da porrei, Özbekçe piyoz, Romanca purum, Danca porre, Norveççe purre, Macarca póréhagyma sözleri ‘pırasa’ karşılığında dile getirilmektedir.