Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Şadırvan

20 Şubat 2021

     Han, saray, imarethane, bakımevi, hastahane, kilise, havra, sinagog, medrese, kervansaray ve cami gibi mekânlarda bulunan ortasındaki fıskiyeden su fışkırtılan, etrafındaki musluklarında su akıtılan üzeri kubbeli veya açık bir çeşit havuz. Farsça ve Kürtçe şad (=neşe, sevinç, memnuniyet, haz) ile aynı dillerde yer belirten –van son ekinden oluştuğunu sanmıyorum. Sehven, Farsça ve Kürtçe şadırvan ‘mutlu eden, şad eden mekân’ diye algılanabilir. Ancak, bu kelimenin Farsçadaki şādurvan şekline bakılınca Farsça çadervan (=çadır yeri; gölgelik, sayeban) sözünden dönüşmüş olduğu anlaşılacaktır. Ermenice shatrvan (=fıskiye) sözüne bakılınca –van son ekinin Ermenicede yer belirten son ek olduğu da görülmektedir.

     Mescitlerde yapılan şadırvanlar taharet almaya yöneliktir. Diğer mekânlarda ise dinlenme yeri, el yüz yıkama yeri, su sesinden huzur bulma yeri gibi farklı maksatlarla kullanılmaktadır. Tacikçe şodravon, Kırgızca şadırvan, Kürtçe şadırvan diye biliniyor.