Sakız
18 Kasım 2020
Başta sakız ağacı olmak üzere bir kısım ağaçlardan sızan hoş kokulu beyaz reçine. Orta Çağda en eski Türkçe metinlerde bulunan saqız (=sakız; kulak kiri) sözünden kalmış olduğu kanısındayım. Bu sözün Moğolca sag (=sinek ve benzeri haşerelerin bıraktıkları siyah akıntı) kelimesiyle ilişkisini bir olasılık düzeyinde görüyorum. Sanskritçede sala ‘reçine’ diye biliniyordu. Sakız kelimesiyle bir ilişkisinin bulunduğunu sanmıyorum. Farsça saqız, Tacikçe sakiç ve Yukarı Fırat Bölgesi Kürtçesinde bulunan seqız kelimeleri Türkçeden alınmış olabilir. Kıpçakça sakız; Kazakça, Kırgızca ve Tatarcada sağız, Türkmence sakgıç, Özbekçe säkıç veya sakiç, Uygurca seğız, Azerice saggız diye telaffuz ediliyor. Kaşgarlı “sakız” sözünü “elbiseye bulaşan meyva suyu veya hurma pekmezi gibi şeyler” diye açıklamaktadır.