Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Salak

22 Haziran 2020

     Giyiniş ve davranışıyla aptal olduğu anlaşılan kimse. Bu açıdan baktığımda, salak kelimesinin Eski Yunanca saleio (=sallamak, salmak, çalkalamak, sarsmak, vb.) sözünden kaynaklanmış olabilir. O halde bu kelimenin Eski Yunanca salákon/salákos (=yürürken kendini sallayan, kendini salmış olan, patavatsız, zirzop, kasıntı) sözünden geldiğini söyleyebiliriz. Türkçedeki sallamak sözü Eski Yunanca saleio (=sallama) sözüyle bağlantılı olabilir. Bir dilin eskiliği onun İlk Çağ’da yazılı belge bırakmasına dayanmaktadır. Eğer herhangi bir dilin İlk Çağ’a ilişkin yazılı belgeleri bulunmuyorsa, o dilin eski şeklinden söz edilemez. Latince salac/o (salak/salako: ‘kabadayı’) sözünün yukarıdaki altı çizili Eski Yunanca sözlerle bağlantılı olduğu anlaşılmaktadır. Türkçede önceki yüzyıllarda kullanılan salak sözü farklı karşılıkta belirtilen bir kelimeydi: “Karac’oğlan der ki avlığım yurdum/Issız kalmış av ettiğim salaklar”. Buradaki salak sözü ‘konup göçülen, hayvan salınan arazi, saha’ olarak biliniyordu. Bir diğer salak sözü, yaygın olarak Türkçede salık şekliyle telaffuz edilen bir sözdü. “Ucunda kısa zincirlere bağlı birkaç demir yuvarlağı bulunan sopadan ibaret eski savaş âleti, çomak, şeşper, gürz” denilen bir savaş aracına salık veya salak deniliyordu. XIV. yüzyılda yazılmış olan “Dāstan-ı Ahmed Haramî”de “Kulak urup nigârının sözüne/ Revan salığın aldı omuzuna” denilmektedir. Revan, bugünkü Erivan’dır. “Revan salığı” bir tür savaş aletidir. Orta Çağ’da Türkçede yer alan salık ve salak sözleri, aynı dildeki salmak sözüyle de ilişkilidir. Türkçedeki sallamak sözü ise Eski Yunanca saleio (=sallamak, salmak, çalkalamak, sarsmak) sözcüğüyle bağlantılı gibidir.