Sam Yeli
15 Haziran 2020
Güneyden esen sıcak, kuru, tozlu; bitkileri kavuran, insanları sersemleyen ve yaralayan bir yel çeşidi. Bu nedenle ‘yara’ karşılığındaki Akadca sūmmum veya simmum sözlerinden kaynaklandığı kanısındayım. Akadca bu sözler Sumerce sa (=yara) sözüyle bağlantılıdır. Arapça sām (=sersemleme, sersem olmak) ve sām (=katılık, sertlik ve kuruluk), assam (=sert, güç; tahammül edilmez), assam’ın çoğulu summ ve summān kelimeleriyle ilişkilidir. Arapça summūm (=yelin yaralaması, kavurması) kelimesinden sāmm (=yaralayan, kavuran) sözüne varılmış olmalıdır. Süryanice şmon (=sam yeli), Ermenice simoon, Fransızca simoun, İngilizce simoon, Farsça bad-ı semūm (=sam yeli) sözü Osmanlıcada kısaca semūm olarak da kullanılmıştırr. Kürtçe semûr kelimesi ‘sam yeli’ demektir. “Bir gün gazel döker ömrüm bağları / Eser sam yelleri dal yarelenir” ( Âşık Daimi).