Şaman
1 Ekim 2019
Tunguz boylarındaki sihirbaz “rahip”lere verilen ad. Bir görüşe göre, şaman kelimesi Mançu-Tunguz dilinden gelmektedir. Tunguzca şaman ya da saman, Mançuca sama’dır. Bu dillerden Rusçaya da geçmiştir. Diğer bir kısım bilim adamları ise şaman sözünü Sanskritçeye bağlamaktadırlar. Türk Dil Kurumu’nun başuzmanlarından A. Dilaçar (Agop Martayan) da aynı kanıdadır. Martayan, şaman sözcüğünün Sanskritçe śarmana (=rahip), şaman/şamaññe şekillerinden Soğdcaya geçerek bu dilde de şaman (=din adamı) olarak telaffuz edildiğini ve Toharcada da kullanıldığını öne sürmektedir (A. Dilâçar, “Orta İranca Türkçe İlişkileri”; “XI. Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildiriler 1966” Ankara 1968, s.156).
Kam olarak da bilinen ‘şaman’lardan Kaşgarlı Mahmud da söz etmekte ve kam ya da şamanın efsunculuğuna değinmektedir (DLT, I/283; TDK bs, 1992). K. Donner, N. Poppe ve F. Schlegel de şaman kelimesini ‘dilenci rahip, budist derviş’ karşılığındaki Sanskritçe sramana/çıramana ya da Pali Dilindeki samana ile açıklamaya çalışmışlardır. Çince şamen şekli kullanılmıştır. Asya’daki bir kısım halklar bu şaman kelimesini kullanıyorlardı. Jean-Paul Roux, Yuçenlerin ‘büyücü’ karşılığında şan-man dediklerini öne sürüyor. Moğollar ise şaman yerine böge sözünü ifade ediyorlardı (Jean-Paul Roux, “Türklerin ve Moğolların Eski Dini”, İstanbul 2002, s.66). Buna karşılık, Ch. De Harlez, 1887’de yayımladığı kitabında şaman sözünün belirsizliğine değinmektedir (Ch. De Harlez, “La religion nationale des tartares orientaux Mandchous et Mongols, comparé à la religion des anciens Chinois, …”, Bruxelles 1887, s.28). Harlez, bazıları şaman sözünü Hintçe çramana (inzivaya çekilen) sözünden kaynaklanan Palice samana ile birleştirmektedirler diyor (agy).
Şaman sözünün Sanskritçe şamene sözüne, onun da yine Sanskritçe şama (=yanlış yapanları bağışla ve kendine dikkat et) sözcüğüne dayanmış olması güçlü bir olasılıktır. Bkz. Şamanizm.