Şamdan
12 Eylül 2020
Üzerine mum yerleştirilen aydınlatma aracı. Farsça şem (=mum) ve -dan (-lık, -lik, -luk, -lük) ekiyle oluşturulan şemdan (=mumluk) kelimesindeki şem ön eki Semitik Dillerden Farsçaya geçmiş olabilir. Arapça ve Farsça şem (=mum) sözü Sumerce šembuluğ (=çam reçinesi) kelimesindeki şem ön hecesiyle ilişkilidir. Sumercede şem aynı zamanda ‘temiz’ karşılığındadır. Eski Ön Asya kavimleri ateşi, ışığı bir arınma vasıtası olarak gördükleri gibi temizlik unsuru da saymışlardır. Bu nedenle Zerdüştilikte de ateş bir arınma aracı olarak algılanmıştır. Çünkü ışık gerçeği ve gerçek olmayanı, olanı ve olmayanı, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayrıştırması nedeniyle, insanların ışık aracılığıyla hakikati ve gerçekliği kavramasını sağlayan bir mukaddes fiziksel olgu sayılmıştır. Akadca šamšum (=Güneş) ve ilšamaš (=Güneş Tanrısı) sözlerindeki šam kök unsuru ışığı, aydınlanmayı, yanmayı, alevlenmeyi belirtmektedir. Tacikçe ve Özbekçe şamdon, Türkmence şemdan, Kazakça şamdal, Kırgızca şam veya şamdal, Uygurca ve Azericede şamdan sözcüğüyle biliniyor.