Şeftali
8 Ağustos 2019
Şeftali sözcüğü, Farsça şeft (dolgun) ve alu (erik) sözcüklerinden oluşmaktadır. Aynı dilde Zerd (sarı) ve alu (erik) sözcüklerinden zerdali sözcüğü türemiştir. Farsça aluçe (küçük erik), Kürtçe alunçe (küçük sarı ya da yeşil erik) sözcükleri de aynı kökenden kaynaklanmıştır. Farsçadan Asyadaki komşu dillere de intikal etmiştir. Erik karşılığında; Türkçede alıç sözcüğü telaffuz edilirken, Başkırtlar, Tatarlar ve Ruslar alıça demektedirler. Türkmenler, Azeriler ve Kırgızlar alça; Özbekler ise àlçä şekliyle dile getirmektedirler.
Kazakça ve Kırgızca şabdalı, Türkmence şetdalı, Özbekçe şäftàli, Tacikçe şaftolu, Peştuca şeftalu, Azerice şäftäli ve Uygurca şaptul denilmektedir. Buna karşılık, Karakalpaklar şapdal demektedirler. Balkarlar ‘kayısı’yı şaptal diye biliyorlar.
Şeftalinin Pers (İran) coğrafyasına ait bir meyve olduğu diğer bir kısım dillerdeki karşılıklarından anlaşılmaktadır. Bu açıdan, Latince persicorum, Flemenkçe perziken, Danca ve Norveççe Ferskener, İsveççe persikor, Rusça persiki, Belarusça piersiki, Litvanca persikai, İzlandaca ferskjum, Endonezce persik, Almanca pfirsiche, Somalice fersken birer örnek oluşturmaktadırlar. Kürtler bu meyveye şeftali, Ermeniler deghzer ve Yunanlılar podakino demektedirler.