Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Sel

23 Aralık 2020

     Genellikle İlkbaharda yağan yağmurlarla eriyen karlardan meydana gelen ve önüne ne gelirse sürükleyip götüren azgın olan taşkın su. Arapça sayl/seyl sözünden Farsçaya geçerek seyl veya sil şeklinde telaffuz edilmiştir. Farsçadan Türkçeye geçerek sel şekliyle yer ettiği sanılmaktadır. Osmanlıcada seyl şekliyle de ifade ediliyordu. Arapça seyl sözünün çoğulu süyûl’dur. Farsça seylâb veya seylâbe kelimesi seyl (=taşkın) ve âb  (=su) eklerinden oluşmaktadır. Farsça seyl-gâh ise ‘selin aktığı yer’ demektir. Arapça seyyâl (=akıcı, akan) kelimesi kadın adı olarak da tercih edilmiştir. Seyyâl’ın çoğulu seyelān’dır. Aynı dilde seyyâle (=su gibi akan şey, akıntı) ve onun çoğulu seyyâlat’tır. Türkçede sel gibi akmak, sele kapılmak, sel götürmek, sel basmak ve sel yatağı gibi söz ve deyimler kullanılmaktadır. Sel ile gelen yel ile gider sözü emeksiz elde edilen paranın gereksiz yerlere harcanarak tüketilişini belirtmektedir. “Akar yaşım sele benzer/ Ömür geçer yele benzer/ Güler yüzün güle benzer” (Yunus Emre).