Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Semah

26 Haziran 2020

     Ön Asya’da halka şeklinde dönülerek yapılan ayin. Sema ve semah şeklinde ayrı yazılan kelimelerin aynı kökten kaynaklandığı görüşündeyim. Bugüne dek sema veya semah kelimesi Arapça sm köküne istinaden, Arapça sam veya sim (=işitmek, duymak, dinlemek, işitilen söz, iyi şöhret ve iyi anılma) kelimesine bağlanmıştır. Oysa bana öyle geliyor ki sema veya semah kelimesi ‘zaman, dönem, devir, dönüş’ karşılığındaki eski dillerdeki bir kısım sözlerle bağlantılıdır. Zamanın oluşması, üzerinde yaşadığımız gezegenin dönüşüyle gerçekleşmektedir. ‘Gökyüzü, zaman, dönüş, dönme’ karşılığındaki eski sözlerin birbiriyle etimolojik bir bağ içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Bir dinsel seremoni olan semah, dünyanın dönüşünü, zamanın oluşumunu ve Herakleitos’un dediği gibi, evrende her şeyin hareket halinde olduğunu sembolize etmektedir.

    Sanskritçe samayah (=zaman, mevsim, dönem, dönüş; karşılaşma), samāvṟtta (=geri dönüş), samādhānam (=dinsel meditasyon), samāçārah (=davranış, hareket), samatā (=dönüşümçarpanı) ve benzer sözler ‘dönüş’ ve ‘zaman’ı ifade etmektedir. Bu sözler, ‘zaman’ karşılığındaki İbranice sman, Hintçe samay, Bengalce ve Nepalce samaya, Pencapça samām sözleriyle ilişkilidir. Arapça sema (=gök, gökyüzü), Farsça āsman (>asuman: ‘gökyüzü’), Hintçe āsmān (=sema, gökyüzü), Farsça sema (=semah) sözleri; Akadca šamûm (=gök, gökyüzü, cennet, ufuk), Kürtçe ezman ve Farsça āsmān ile ilintilidir. Akadca şamşum (=Güneş), Şamaş (=Güneş Tanrısı) ve simānum (=zaman, devir, süre, tarih, çağ) sözleri de ortak bir maziden gelmektedir. Ayrıca, Farsça asman, Kürtçe ezman sözleri, Avestaca asman (=sema, gökyüzü) sözünden kaynaklanıyor.

    TDK’nca yayımlanan “Türkçe Sözlük”te “semah” kelimesi Arapça semâ sözüne bağlanmakta ve “Orta Anadolu bölgesinde yaygın olan ve müzik eşliğinde oynanan, tören niteliği taşıyan oyun” denilmektedir. Bu cümleyi şu şekilde düzeltmek gerekir: İlki semah sadece Orta Anadolu’da yaygın değildir, ikincisi ve en önemlisi semah bir oyun değil, ayindir. Söz konusu ayin şekilleri  ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye ve bir halktan ötekine şekilsel açıdan farklılıklar göstermektedir. Göçebe Türkmen boylarının bin yıl öncesinde Küçük Asya coğrafyasına sarkmasıyla birlikte, kimi semah icralarına şaman unsurlarının da katıldığı görülmüştür. Semah, sanıldığının aksine Alevilikten, bir diğer ifadeyle Müslümanlıktan kaynaklanan bir olgu değildir; Asya kıtasında çok eski çağlardan bu yana uygulanagelmiş ayinlerdir. zamanla İslam coğrafyasındaki birtakım haksızlık ve hukuksuzluklar da semahlarda adeta resmedilmiştir. Böylece, Ön Asya’daki semahlar Müslümanlıkla da harmanlanan dinsel  seremoniler haline dönüştürülmüştür.