Sirke
16 Aralık 2019
Sirke sözünün, sir (=sarmısak) ile yapılışından dolayı ‘sarmısaklı’ karşılığında ifade edildiği kanısındayım. Bu açıdan, Farsça ve Tacikçe sir, Kürtçe sîr ‘sarmısak’ demektir. Eski Slavcada syr sözü ‘sarımsak’ diye bilinirdi. Hintçe siraka; Farsça, Kürtçe, Peştuca ve Urduca sirke; Tacikçe sirko, Özbekçe sirka, Pencapça sirake ve Sırpça sirće sözleri bildiğimiz ‘sirke’yi belirtmektedir. Sirke, bir zamanlar Türkçede ‘bit yumurtası’ olarak biliniyordu. Macarcada ‘bit yumurtası’ karşılığında serke sözü kullanılmıştır. Bir zamanlar üzüm suyunun ekşitilmesiyle elde edilen sirke sonraları başta elma olmak üzere diğer bir kısım meyvelerle elde edilmiştir. Son yıllarda elma sirkesi rağbet görmektedir.
Azerice, Özbekçe, Tatarca ve Uygurca sirkä, Türkmence, Kırgızca ve Kazakça sirke sözleri telaffuz edilmektedir. Başkırtlar aynı sözcüğü hirkä olarak dile getirmektedirler.Türkçe konuşan Hıristiyan bir topluluk olan Kıpçaklar da sirke sözünü kullanıyorlardı. Sirke sözünün kökeninde Aryan halkların sir (=sarmısak) sözcüğü bulunmaktadır. Yukarı Fırat Bölgesi’ndeki Kürt ahalinin yemeklerinde sir (=sarmısak) önemli bir yer tutar:Sira pari, sira sêlê ve Sira kurt gibi sarımsaklı yemekleri bulunmaktadır. Çok önceleri bu bölgede tarlalarda çalışmaya gidenlerin sabahları ekmeklerine sarımsak sürerek yediklerini, bunun da kendilerini zinde tuttuklarının bilgisini edinmiştim. Bu açıdan bakılınca, sirke sözünün Kürtçe sirge (=sarmısaklı) sözünden Türkçeye intikal etmiş olabileceğini bir varsayım olarak düşünüyorum. Bkz. sarmısak.