Tazı
25 Ocak 2020
Önceleri daha çok tavşan avında kullanılan çekik karınlı, uzun bacaklı pek çevik tüysüz köpek. Farsça tazi (av köpeği, tazı) sözünden Türkçeye geçmiştir. Pehlevice tāz (=hızlı koşmak) sözcüğüyle bağlantılıdır. Farsça tiz (=çabuk, acele, hızlı) sözcüğü aynı köktendir. Farsçada taz kökü ‘acele etmek’le ilgilidir. İranlılar tazi sözcüğünü ‘Arap, Arabî, Arapça’ karşılığında da kullanmaktadır. Bu adla anma, Arapları hor görerek ‘akıncı, saldırgan, barbar’ olarak nitelemek maksadıyladır. Bilindiği üzere, Araplar da Farslara Acem/Acemi (=Arapça okuma yazma bilmeyen) diyorlar. Bu son söz aynı zamanda ‘tecrübesiz, işten anlamaz’ diye de ifade edilmektedir. Eski Yunanlıların kendilerinden olmayan, kendilerine yabancı halklara barbar (=yabancı) demeleri gibi.
Pars Tuğlacı, “Okyanus Ansiklopedik Sözlük” adlı eserinde söz konusu kelimeyi tazi şekliyle aktarmaktadır. Azeriler de bu av köpeklerine Türkçedeki şekliyle tazı demektedir. Azerilerin bu kelimeyi komşuları Fars ya da Kürtlerden almış oldukları sanılıyor. Özbekler aynı karşılıkta tozi it demektedirler. Türkmence, Kazakça tazı, Uygurca tazi, Tatarca aw iti, Özbekçe tàzi ya da tozi it, Başkırtça av iti olarak bilinmektedir. Kıpçakların ve Karakalpaklıların da tazı (=av köpeği) sözünü telaffuz ettiklerini belirlemekteyiz. Daha önceleri Türkçe konuşan topluluklar tazı yerine toygan diyorlardı. Tazı sözü sonradan Güneylerindeki İrani halklardan alındı.