Temmuz
27 Mart 2020
Günümüzde kullandığımız Gregoryen takvim ya da diğer adıyla Milâdi takvime göre 7. ayın adı. Asur takviminde Temmuz adıyla 4. ayın adıydı. Temmuz adının, Sumerce tam (=parlak, aydınlık; zeki, akıllı) sözüne dayanmış olduğu görüşündeyim. Temmuz, Güneşin en parlak, aydınlık ve yakıcı ışınlarını saçtığı bir aydır. Sumerce tam sözü tan şekliyle de kullanılmıştır. Bu bağlamda Sumerce tam-ma (=kutsal) sözü de ifade edilmiştir. Ateş ile kutsallık arasında ilişki kurulması Sumerlilerden itibaren başlamıştır. Sumerce tam sözü m/v dönüşümüne uğrayıp tav şeklini almıştır. Tav, sıcaklık, hararet ve kızgın olma halini dile getirmektedir. Temmuz ayı, tüm takvimlerde senenin en sıcak, bereketli ve doğurgan ayıdır. İlk Çağda bir kısım kavimlerce Tammuz şekliyle biliniyordu. Tam sözü Aryen bir halk olan Soğdlar tarafından da tamu şekliyle telaffuz ediliyordu. Soğdca/Sogdca tamu (=cehennem) sözü Budizmde de dile getiriliyordu. Soğdcadan Türkçeye geçen tamu (=cehennem) sözüyle aynı kökten türetilen sözler Orta Çağda Türkçede kullanılıyordu. Orta Çağ Türkçesinde tamdu ya da tamduk (=alevli ateş), tamdur (=yaktırmak) sözleri biliniyordu.
Temmuz ayı Babil takviminde Tammuz, Avestada Tir adıyla dile getirilmektedir. Bugün dahi Farsçada tiraje, ‘gökkuşağı’dır. Akadlılar bu aya Du’ūzum, Sumerliler itišu-numun diyorlardı. Her iki medeniyetin takvimlerinde yılın 4.ayı idi. Yılbaşı; Sumerliler, Akadlılar, Asurlular ve Babillilerde 21 Mart ya da 21 Mart sonrası günlerde başlıyordu. Bu nedenle adı geçen uygarlıkların takvimlerinin ilk ayı nisan idi. Asurlular da Nisan diyordu. Nisan adı o devirden bugüne intikal etmiştir.
Sumerlilerin takviminde 21 Mart sonrasında başlayan yeni yıl, nisan ayıyla başlatılıyordu. Bu açıdan, 4. ay olan temmuz ayına karşılık Sumerce kısaca itišu ya da itišu-numun deniliyordu. Bana göre, bu Sumerce ay adı, Sumerce iti (ay, ay’ı) ve šu (=el) sözlerine dayanmaktadır. Bu ay, Sumerce diğer bir ifadesiyle itišu-numun olarak belirtilmiştir. Sumerce iti (=ay), šu (=el) ve numun (=ekin) sözleri ise bence ‘elle ekin toplama ayı’nı ifade etmektedir. Ekinler, Bugün de Ön Asya’da 21 Haziran sonrasında toplanıyor. O halde bir tür bereket ayıdır temmuz ayı. O nedenle sonraları, söz konusu ay Sumerlilerde çoban tanrı olan ve aynı zamanda bereket sembolü sayılan Dumu-zi sipad ile ilişkilendirilmiştir. Bu bağlamda, Akadlılar senenin 4. ayı olan temmuz ayına Akadca Du’zū diyorlardı. Bu söz yaygın olarak Dumu-zi ile ilişkilendirilmektedir. Aslında, Sumerce Dumu-zi sözünün aynı dilde dumu (=oğul, kız, evlat; insan) ve zi (=hayat) eklerinden oluştuğu kanısındayım. Bu söze bir de Sumerce sipad (=çoban) sözü eklenmiştir. Bu söz, bence bir unvan ya da lakap olmalıdır. Kimi Sumerologlar, bunu Dumu-zi apzu (=Apzu’nun gerçek oğlu) sanıyla tanıtmaktadırlar. Sumerliler onu apzu (=tatlı su)’nun öz oğlu olarak aynı zamanda bitki ya da bereket tanrısı olarak görmüşlerdir. Akadlılar, Sumerli temmuz ayı karşılığında Du’zu ya da Dūzu adını kullanmışlardı. Sonraları bu ay adı, Sumerlilerin Dumu-zi tanrısı ile ilişkilendirilmiştir. Aslına bakılırsa, başlangıçta da açıkladığım üzere, Tammuz adındaki tam sözü ‘sıcak, hararet, güneşin yakıcı ışınları’ karşılığında dile getirilmiştir kanısındayım. Temmuz adı, ender karşılaşılmakla birlikte, şahıs adı olarak da kullanılmaktadır.
Roma imparatoru Julius Caesar (Jul Sezar) tarafından düzenlenen Julien (Jülyen) takvimde yeni yıl Mart ayı ile başlıyordu. Eski Mezopotamya’da Adar diye bilinen ay adı, Romalılarda Martius adıyla belirtilmiş. Günümüzde kullandığımız Mart adı Romalılardan kalmadır. Temmuz ayı Jülyen takvimde Iulius (Julius) adıyla anılıyordu. Senenin en sıcak ayına Jul Sezar’ın adı verilmiştir. Bu adın İbranice yul, Arapça yulya, Yunanca Ioulios, İtalyanca Iuglio, İngilizce july, Fransızca juillet, İspanyolca julio, Portekizce julho, Almanca juli, İsveççe ve Danca juli, Romence julie, Macarca július, Rusça yúl olarak telaffuz edilmektedir.
Sumerlilerin Dumu-zi’si sonraları Antik Yunan toplumundaki ‘tahıl, hasat ve bereket’ tanrıçası olan Demeter adıyla ilişkilendirilmiştir. Oysa Demeter adı, Sumerlilerin temmuz ayının karşılığında kullandıkları itišu-numun (=ekin eli ayı) adıyla aynı içeriktedir. Türkçedeki demet sözcüğü Yunancadan Türkçeye geçmiştir. Demeter tanrıçası ekinlerin demet halinde toplanmasının da sembolü olsa gerektir.