Tırabzan
15 Ocak 2024
Merdiven korkuluğu, merdiven parmaklıkları. Farsça darbazīn (=korkuluk) sözcüğünden. Farsça dār (=ağaç) ve bāz (=karış; tekrar, yeniden; aralıklı; açık, gevşek; bāz dāşten: ‘durdurmak’) sözcükleriyle bağlantılıdır. Bu şekilde türetilen dārbāz (=durduran ağaç, oyun ağacı, aralıklı ağaç, karışlı ağaç) sözcüğüne Farsça -în (=-lı, -li) eki eklenerek dārbāzîn (=aralıklı ağaç, karışlı ağaç) sözcüğü türetilmiştir. Bu sözcük Farsçada dār bezîn (=tırabzan) şekliyle de ifade edilmiştir. Bu bağlamda, ağaçta oynayan kimseye Farsça dārbāz (=ağaçta oynayan, cambaz) denilmiştir. Bu sözcüğün dārbāzîn ile aynı kökten olduğu görülüyor. Bu sözcük Kürtçede tırabzen, pepelûk ve nerde sözcükleriyle biliniyor. Arapçaya darābaz (=merdiven aralığı) şekliyle intikal etmiştir. Bulgarca tarpazán (=parmaklık, merdiven korkuluğu), Arnavutça trabozan (=konuşma kürsüsü) ve Sırpça trabózani (=merdiven parmaklığı). Eski Yunanca trápeza (=masa) sözcüğünün Farsça dārbāz (=ağaçta oynayan, cambaz) sözcüğüyle ilişkisi mümkün olmakla birlikte açık değildir. Fransızca trapèze sözcüğü ‘jimnastik masası’ karşılığındadır. Yunanca pezō (=oynamak) sözcüğü Farsça bāz (=oyun) sözcüğüyle bağlantılıdır.