Üstat
25 Haziran 2020
Bilim, sanat ve her türlü kültürel alanda üstün bilgiye ve yeteneğe sahip kimse. Farsça ustād (=bilgin, uzman, usta, hoca) sözünden. Avestaca avastāta (=baş, başkan, yönetici, şef), Pehlevice ve Partça ōstāt, Ermenice ostat, Afganca ustād, Beluçça vastād, Kürtçe hosta (>usta). Türkçedeki usta sözü, Kürtçe hosta sözünden alınmadır. Avesta adının da bu sözle (ustād) ortak etimolojik kökene dayandığı kanısındayım. Eski Farsça stā- ve Eski Aryen Dillerde sthā- (=ayakta durmak, dikelmek), Farsça ēstāden (=ayakta durmak, dayanmak) sözüne yol açmıştır. Ossetçe/Alanca stin/istun (=kalkmak) sözcüğü de aynı açıdan ifade edilmiştir. “Tālip kendisine üstād aramak üzere dünyanın öteki ucuna gitmelidir” diyor Kâtip Çelebi. Bir mutasavvıf halk şairi, içinde bulunduğu duruma dair şu dizelerinde yakınmaktadır: “Kul Himmet Üstadım ummana dalam/Gidenler gelmedi bir haber alam/Abdal oldum şal giyindim bir zaman/Bir dost bulamadım gün akşam oldu.”