Üzeri
10 Mayıs 2020
Bir şeyin yukarı kısmı, göğe doğru olan tarafı. Orta Çağ’da Türkçede üze sözü “üstünde, üzerinde, üzere, üzerine, üzerindeki” karşılığındadır. Bu sözün tarihsel kökenlerinin olduğu akla gelebilir. Hititçe ser (=üzerinde, yukarısında), Farsça ve Kürtçe ser (=üzerinde, üzeri, üst; baş) sözüne Türkçe sesli harf getirme alışkanlığına istinaden ü-ser denilip, buradan da ‘r’ yutularak kısaca üse/üze sonucu belirmiş olabileceği, varsayım olmanın ötesine gidemez. Doğrusu bundan emin değilim. Fransızca sur (=üst, üste, üstüne) sözü de ser sözüyle aynı kökenden kaynaklanmaktadır. Türkçede üzerinde, üzere, üzerine gibi sözler de kullanılıyor. Orta Çağ’da Türkçede üze (=üstünde), üzelenü (=yüksek) ve üzelik (=yükseklik) sözleri biliniyordu. Türkçede mesafeyi belirten uz kökü ile üze (=üstünde) sözü arasında etimolojik bir bağın olmadığını sanıyorum. Üze sözünün kökünün üz olup, buna y harfi öne getirilerek yüz şeklinde telaffuz edilmiş olması mümkündür. Bu bağlamda, yüz–mek sözü ‘su üzerinde hareket etmek’ diye anlaşılır. Bu takdirde, yüzmek sözündeki yüz kökünün Türkçe üz (=üst, üzeri) sözünün varyantı olduğu anlaşılacaktır.