Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Yaya

22 Nisan 2020

     Yürüyerek giden kimse. İlk Çağdan bu yana Hint ve İran coğrafyasında bilinen paya (=yürüyen, yürüyerek giden) sözü Türkçedeki yaya karşılığındadır. Sanskritçe (=yürümek, dolaşmak, hareket etmek, gitmek) sözcüğü yine aynı dilde bulunan pa (=ayak) sözcüğünün sonuna eklenmiş görünmektedir. Kaşgarlı Mahmud sözlüğünde, “insanın oturamağı, kıçı. Yalnız insanda kullanılır” karşılığında “yaya” kelimesini kullanmaktadır. Burada Kaşgarlı’nın ifade ettiği yaya sözcüğü ‘yürüyen’ karşılığındaki yaya kelimesi ile içeriksel açıdan birbirini karşılamamaktadır.

   Yaya sözü, Orta Çağda Türkçede kullanılan ‘yaymak’ karşılığındaki yay ya da yany ile ilişkili varsayılmıştır. Öte yanda, Orhon Yazıtlarında görülen yadag (=yaya, piyade) ve Kaşgarlı’nın sözlüğündeki yadhağ (=yayan, yaya) sözlerinin, yadh (=yaymak, sermek) kökünden türediği anlaşılmaktadır. Bilge Kağan Yazıtlarının güney yüzünde “atlıg süsi” (=atlı askerleri) ve “yadag süsin” (=yerde siper alan askerlerin veya yaya askerlerin) sözlerini belirlemekteyiz. Öyle anlaşılıyor ki, Türkçedeki yatak sözü, o zamanlar bilinen yadag veya yadhağ sözlerinden gelmektedir.

     Burada dikkati çeken bir durum var. ‘Yatmak, yayılmak’ ile ‘hareket etmek, yürümek, gitmek’ eylemleri birbiriyle örtüşmemektedir. Bu açıdan, Türkçede yadag sözü hem ‘yatan, yayılan’ hem de yürüyen olarak açıklanmıştır. Bu durum, Türkçenin bir zamanlar, söz dağarcığı açısından oldukça yetersiz bir göçebe dili olmasından kaynaklanmaktadır. Türkçe yaya (=yürüyen, hareket eden, dolaşan, giden) sözünün Sanskritçe (=yürümek, hareket etmek, gitmek, dolaşmak, seyahat etmek) sözüyle bağlantılı olabileceğini sanıyorum. Çünkü her iki söz içeriksel ve fonetik açıdan örtüşmektedir. Yaygın kanıya göre Orta Çağ Türkçesindeki yadag sözcüğü Pehlevice payādag (=yaya) sözcüğünden alıntıdır. Dil bilimci Doerfer de aynı kanıyı paylaşmıştır. Buna bağlı olarak Kıpçakçada yayağ şekli görülmüştür. Orta Farsçada piyādag şekli de kullanılmıştır

     Yürüyerek giden kimse. Türkçe yayan, ‘yürüyerek, yaya yürüyen’ karşılığıyla biliniyor. Orta Çağda Türkçe yaya sözü yerine yadağ deniliyordu. Orhon Yazıtları’nda da yadağ sözüyle karşılaşılıyor. Bu sözün Orta Farsça Payādag/piyādag şekillerinden alınıp pi– ön hecesinin düşürülerek telaffuz edildiği anlaşılıyor. Çağdaş Farsçada piyāda veya piyāde şekli görülüyor. Sonraki yüzyıllarda Türkçede piyade sözü de yer etti. Türkçe yaya kelimesinin Kürtçe peya (=yürüyerek giden) sözcüğünden dönüştürüldüğünü söylemek mümkündür. Türkçede ‘yürümek’le ilgili bir ya kök sözcüğü bulunmamaktadır. Söz gelimi ‘yürümek’ karşılığında Türkmence yöremek, Anadolu Türkmenlerinde yörümek denilmek tedir. Aynı karşılıkta Özbekçe yürmàk, Uygurca yürmäk, Kırgızca cürü, Kazakça yürüv, Başkırtça yöröv ve Azerice yerimäk sözleri telaffuz ediliyor. Räsänen’in Türkçedeki yadağ kelimesini Moğolca yadağu (=yoksul, güçsüz) sözüyle birleştirmesi doğru bir tespit değildir. Çünkü en evvelde içeriksel açıdan bunlar farklı sözlerdir. Buna karşılık, dil bilimci Doerfer de önceleri Türkçede mevcut bulunan yadağ kelimesinin Farsça piyādag şeklinden alındığını aktarmıştır. ‘Yaya’ karşılığında Uygurca yayak, Türkmence pıyādalāp, Özbekçe piyàdä, Azerice piyada ve Kazakça yayav sözleri dile getirilmektedir. Bkz. Piyade.