Yek
25 Mart 2020
Bir, tek. Bir, tek. Farsça yek (=bir, tek) kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Eski Farsça aivika veya aiva, Avestaca aeva, Pehlevice evak, ev; Eski Hint-Avrupa Dillerinde eka, Kürtçe yêki/êki (=biri), Afganca yo, Ossetçe yeu/yu, Beluçça eyōk sözleri ‘bireysel’ veya ‘bireysel olarak’ demektir. Kürtçe yêk kelimesi gibi birçok İran ve mücavir ülkelerde yek (=tek) sözü kullanılıyor.
Bektaşi yeniçeriler dua ya da gülbanklarında “Yektir Yezdan” ya da “Yektir Allah” diyorlardı. Osmanlıcada yek ön ekli onlarca kelime bulunuyordu: Yek-dem (=bir dem), yek-cân (=arkadaş, yek-berg (=tek yaprak), yek-âvâz (=tek ses), yek-ten (=birden), yek-dil (=gönüldeş), yek-reng (=tek renkli), yekûn (=toplam), yek-sân (=düz, bir; yerle yek-sân: ‘yerle bir’), yek-rûz (=bir günlük), yek-vücûd (=hep birlikte), yek-cins (=aynı cinsten) gibi birçok örnek sayılabilir.
Tıpkı bir sözcüğü gibi yek sözcüğü de Türkçeye Aryen Dillerden intikal etmiştir. Farsça ve Kürtçedeki yek sözü, Hintçe ek, Sindhice hek, Bengalce ve Nepalce ēka, Pencapça ika, Sinhalice ekak, Urduca eyk, Ermenice mek diye telaffuz edilmektedir.
Kürtçede de yek ön ekli birçok söz mevcuttur: Yek-deng (=tek ses), yek-car (bir kez, bir defa), yek-bûn (=birlik olmak), yek/ıti (birlik), yek-dest (=tek elden), yek-pare (=tek parça; bütün), yek/nesak (=monoton), yek-peresti (=tek tanrıcılık) gibi.