Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Yün

10 Haziran 2020

     Güzün kırkılan koyun tüyü; hayvan tüyünden yapılmış olan: yün kumaş, yün eldiven, yün fanilā gibi. Orta Çağ Türkçesindeki yunğ (=yün) sözcüğünden geliyor. Sanskritçe ūrņā veya ūrņam (=yün), ūrņasūtram (=yün iplik), ūrņavat (=yünü bol), ūrņamaya (=yünden yapılma, yünlü) ve ūrņapiņḍah (=yün yumağı) sözleri bulunmaktadır. Başka dillere geçerken ‘r’ harfi düşerek ūņa ve ūņ şeklinde ifade edildiği belirlenmektedir. Hintçe onn, Nepalce Ūna, Pencapça Una, Sırpça vuna, Urduca un sözleri ‘yün’ karşılığındadır. Malayalamca unnam (=pamuk), Kanadaca uņņe (=yün), Prakritçe uņņā veya unnā, Teleguca unni sözleri ‘yün’ olarak biliniyor. Yün sözcüğü Orta Çağ’da Eski Hint Dillerinden intikalen Türkçeye de geçmiştir. Bu nedenle Kaşgarlı Mahmud, sözlüğünde yunğ kelimesini ‘yün’ karşılığında aktarmaktadır. Öte yandan Kaşgarlı’daki yun (=döndürmek, kusmak, korkutmak) sözünden yün şekline dönüştüğü söylenemez. Azerice yun, Kırgızca cün ve Özbekçe, Kazakça jün, Tatarca cön, Türkmence yün, Uygurca jun sözleri de ‘yün’ karşılığındadır.