3 Ekim 2019
Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm. Eski Yunanca ômos (=omuz) sözcüğünden Anadolu Rumlarına ve onlardan da Türkçeye geçmiş olabileceği gibi aynı karşılıktaki Eski Toharca omso sözcüğünden alınmış olması da olasıdır. XIV. yüzyıldan sonraki kitaplarda görülmeye başlanmıştır. Türkçede kullanılan om (=kemiklerin toparlak ucu), omur (=omurgayı oluşturan kemiklerden her biri) ve omurga (kafatasından kuyruk sokumuna dek eklemler halinde uzanan omurlardan oluşan bel kemiği) sözcükleriyle bir ilişkisi bulunmamaktadır. Sanskritçe aṃsaḥ (=omuz; tapınağın köşeleri) sözcüğüyle bağlantılıdır. Latincedeki armus (=omuz) sözcüğü de aynı köktendir. Aynı dilde ‘omuz’ karşılığında umerus da deniliyor. Orta Çağ Türkçesinde omuz sözcüğü bulunmuyor. Anadolu’nun birçok yöresinde ‘omuz’a çiğin deniliyor. Bu dönemde yazılan Türkçe kaynaklarda ‘omuz’ karşılığında çiğin sözcüğü kullanılmıştır. Günümüzde Anadolu’nun birçok yöresinde ‘omuz’a çiğin deniliyor. Bengalce ansa (=bölüm, parça, kısım) sözcüğüyle ilişkisi açık değildir. İspanyolca hombro, Romence umăr, Portekizce ombro ‘omuz’ karşılığında bilinmektedir.