Etimolojik Açıdan

 

 

Son Eklenenler

Bilal Aksoy

Ramazan

12 Mayıs 2024

     Kameri takvimin dokuzuncu ayı. Bu ayda oruç tutulmuştur. Oruç tutma geleneği İslam öncesi Araplar ve Yahudiler başta olmak üzere birçok kavimde uygulanagelmiştir. Bir kısım kaynakların aktardığına göre bu ayın asıl adı Natiķ iken, mevsimin en sıcak ayı olması ve oruç tutulurken sıcaklıktan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle ramazan adı verilmiştir. Güneş kumlarının çok sıcak oluşunu ifade eden Arapça r-m-ż kökünden kaynaklanıyor. Bu bağlamda Arapça remaż (=güneş ısısının çok sıcak oluşu) ve remżā’ (= güneş ısısından çok ısınan taş veya yer) sözcükleri kullanılıyor. Arapça remeża sözcüğü ‘yakıp kül etme, yakıp yıkma’ karşılığında ifade ediliyor. Aynı kökten Arapça remād (=kül) sözcüğü İbranice remetz (=sıcak küller, közler) sözcüğüyle bağlantılıdır. Asurice Rammanu (=yıldırım tanrısı) sözcüğüyle aynı kökten olabilir. İslam öncesi Arap toplumunda bu ay Temmuz-Ağustos aylarına karşılık geliyordu. Ömer zamanında 639 yılında Ali’nin önerisiyle takvimde yapılan değişiklikle hicri takvim kabul edilmiş; böylece Ramazan orucunun her yıl, sabit olarak yılın en sıcak zamanına rast gelmesi engellenmiştir. Oruç sonrası mideyi yemeğe hazırlamak için uygulanan üç günlük hurma, helva, tatlı ve şeker  yenilmesine istinaden Ramazan sonrasında uygulanan bayrama Şeker Bayramı denilmiştir. Bu bayram 624 yılından itibaren Araplarca Îdü’l-Fıtr (=oruç açma bayramı) adıyla uygulanmaya başlanmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nin ikinci yarısında söz konusu bayrama Ramazan Bayramı da denilmeye başlandı. Bundan sonraları resmi olarak da bu son adlandırma kullanıldı. Ramazan genellikle bu ayda doğan erkek çocuklarına verilen şahıs adlarındandır. Ramazan ayı Arapça şehr (=ay) sözcüğüyle birlikte Şehr-i Ramazan (=ramazan ayı)  olarak anılıyor.