23 Aralık 2020
Hasırdan, hurma liflerinden veya palmiye yapraklarından örülen kulplu sepet. Farklı yörelerde ‘ağzı geniş basık sepet’, ‘kafes’, ‘küfe’, ‘büyük harman kalburu’, ‘meyve sepeti’, ‘yassı sepet’ karşılığıyla bilinmektedir. Akadca zabbilum (=sepet) sözüyle bağlantılıdır. Akadca zabbilum sözü aynı dildeki wabālum (=taşımak, götürmek) yüklemiyle ilişkili gibi görünmektedir. Akadcadaki bu sözler ‘taşımak’, ‘aktarmak’, ‘nakletmek’le ilgili olan Sumercede kullanıldığı saptanan saḥar-šu-bala-a sözünden kaynaklanıyor olmalıdır. Akadca zabbilum, ‘sepet’le ilgili olan Sumerce gab-il sözünden kaynaklanıyor olsa gerektir. Kürtçe zembil, Farsça zenbil ve yaygın olmamakla birlikte Arapçada zanbil (=genellikle palmiye dallarından yapılan sepet) şekliyle biliniyor. Aynı dilde zinbil şekli de görülüyor. Arapçada daha çok sala (>sele: ‘sepet’) sözü kullanılmaktadır. Farsça zenbil şeklinden Azericeye geçerek zänbil şekliyle telaffuz edilmiştir. Uygurcada zämbil şekliyle ifade edildiği gibi Rusçaya da intikal ederek zembil şeklinde ifade ediliyor. Ermenice zambyuğ (=sepet) sözünün de yukarıdaki etimolojik kökenle bağlantılıdır. Türkçedeki zembil sözünün Kürtçe zembil şeklinden alındığı kanısındayım.