Ak
13 Mart 2020
Beyaz, temiz, saf, arı duru, namuslu, asil. Yumurta akı gibi, bir kısım şeylerin beyaz kısmı. Mecaz olarak alnı ak olmak, ‘kötü bir işe bulaşmamış olmak’ diye bilinir. Ak ağaç, kayın cinsinden bir kerestelik ağaçtır. Ak günler, insanı huzura ve mutluluğa erdiren günlerdir. Türkçede kullanılan ak sözcüğünün Eski Hint–Avrupa Dillerinde ‘su’ karşılığında ifade edilmiş sözlerden kaynaklanmış olabilir. Ak sözcüğü, Türkçede akaba (=suyun akış eğilimi), akaç (=sıvı akıtmaya yarayan), akak (=su kaynağı, dere, akarsu), akan (=kesintisiz akış halinde olan su), akanak (=hızlı akan su), akanca (=küçük su akıntısı), akar (=akıcı, akışlı; ırmak, dere) akarca (=küçük akarsu) ve akarsu (=akış halindeki su; dere, çay, ırmak/nehir) sözlerine yol açmıştır. Latince aķua sözcüğü ‘su’ karşılığındadır. Kürtçe aķi ‘litre, sıvı ölçü birimi’ olarak biliniyor. Farsça ākanden (=doldurmak) ve ākande (=dolu) sözcükleri biliniyor. Akmak fiilinin ak gövdesi Türkçede ‘beyaz’ karşılığındaki ak sözüyle aynı köktendir. Türkçede ag, ağ şekilleri de ak sözcüğünün versiyonlarıdır. “Dağlar ağardı kardan” denilince kar yağışının doğayı beyaza bürümesi dile getirilmektedir. Ak sözcüğünün bir versiyonu olan ağ, yücelişi, yükselişi de içermektedir.
Ak sözcüğünün farklı telaffuzu olan ağ, Türkçede birçok sözün oluşmasını sağlamıştır. Bu bağlamda günün ağarması, karanlığın son bulmasıdır. Bir başka ifadeyle, kısaca gün olarak bilinen güneşin yükselişidir. Gün battı denilince, günün yani güneşin batışı belirtilmektedir.
Türkçede kullanılan iki sözcük ak ve ar, ‘su’ ile ilişkilidir. Birçok kadim dillerde bu kök sözcükler görülmektedir. Bu açıdan, bu sözcükler aynı zamanda temizliği, iffeti, dürüstlüğü, namusu, onuru, şerefi, erdemi ve benzerlerini de ifade etmektedir. Ak olmak için ak’lık iddiasında bulunmak yetmiyor. Davranışıyla, icraatıyla, uygulamalarıyla anasından emdiği ak süt gibi tertemiz olması gerekiyor. Hem ak hem de ar kökü Eski Aryen Dillerde görülmektedir. Ak sözünün diğer dillerdeki köklerini akmak maddesinde açıkladım. Bu konuda bkz. Akmak.